Üniversitemizde ‘Hafızlık Eğitimi Mezuniyet Töreni’ düzenlendi. Programda hafızlığın ve hafız olmanın önemi, İslam’ın güzellikleriyle ilgili bilgi verildi.
İlahiyat Fakültesi Abdulvahabi Gazi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hilmi Ataseven, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan, İl Müftüsü Yusuf Akkuş, akademisyenler ile öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programda konuşan Prof. Dr. Yusuf Doğan, ”Bugün burada üniversite-şehir-STK iş birliğiyle yapılan bir başarıyı kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. Çünkü İlahiyat Fakültemiz öğrencileri Hatice Şaşmaz Yurdu’nda İhramcızade Vakfı’nın desteğiyle kaldılar. Müftülüğümüzden de bir hocamızın öğrencilerimizin yetişmesinde çok emekleri geçti. Hâlâ da emek veriyorlar. Bu çalışmaların sonucu olarak üç öğrencimiz hafızlık payesini aldılar. Öyle bir şerefe, öyle bir büyük bir onura sahip oldular. Ben buradan emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Hafız olmak benim içimde bir ukdeydi, ben olamadım. Bu dava Kur’an davasıdır. Bu dava İslam davasıdır. Öğrencilerimizi tebrik ediyorum, kendilerine bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum.” dedi.
İl Müftüsü Yusuf Akkuş, ”Hafızlık deyince benim tüylerim ürperiyor doğrusu. Tabii bu zor bir şey, bunu yapmak kolay değil. Hafızlarımıza bir müjde vermek istiyorum: Başkanlığımızda görev almak isterlerse diğerlerine nazaran 10 adım öndeler, o kadar itibar görüyorlar ki görmeleri de gerekiyor. Elimizden ne gelirse bu manada bize söylenecek bir şeyi çok samimiyetimle emir telakki ederim. Ben her birinize teşekkür ediyorum. Tebrik ediyorum. Allah muvaffak etsin, hafız olarak yaşamayı Cenab-ı Hak nasip etsin inşallah.” diye konuştu.
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Hilmi Ataseven ise konuşmasında, ”Üniversite ile şehrin kaynaşması beraber ortak projeler yapılıyor olması açısından anlamlı bir şey. Bir diğeri hocalarım söylediler, ben de hakikaten hafızlara özel bir saygı duyuyorum. Çünkü onlar Cenab-ı Allah’ın bize emanetini nesiller boyu ulaştırmış oluyorlar. Yazılı kültür dışında sözlü olarak da yüzyıllardır bize ulaşmasını sağlıyorlar. Çok ciddi bir iştir bu. Bunun farkında olunması, özellikle hafızlarımızın farkında olması gerekiyor. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Öğrencilerimiz kadar onları da tebrik ediyorum. Onların gayreti destekleri olmasaydı bu neticenin alınması zor olurdu. Yalnız sizlerden şu ricam var, sadece hıfz etmek önemli değil onu hayatımıza da yansıtmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Tefsir Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Durmuş Arslan,” Kim amir olursa o kâmil olur. Çalışmayan kemale eremez. Her işin bir kemali vardır. Bu kemal mertebelerini tırmanmak için de bir emek, bir çaba sarf etmek gerekir. Hafız olmak Allah’a sırdaş olmaktır. Allah kullarından bazılarını, onlar benim özel olarak ehlimdendir diyorsa bunun daha ötesi yok. Bir makam tartışılmaz. Ehline ve Ehlinin karşısında söz söylemek çok zor bir şeydir. Peygamberlik nübüvvet makamı tartışılmaz. Mahlûkat âleminin makamının en zirve noktasıdır. Onun da paralelinde makamlar vardır; ama üstünde bir makam yoktur. Onun üstünde makam artık ulviyet makamıdır. Ona da hiçbir mahlûk hiçbir zaman, o makama kendini bildik bileli talip olamaz.” diye konuştu.
Program ney dinletisi ve hafızlığını tamamlayanlara belge ve ödüllerinin takdimi ile sona erdi.
Aralık
2018