Haberler

  • 09 Temmuz 2018

Üniversitemizde Aile Danışmanları Yetiştiriyor

Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Enstitüsü tarafından 2017-2018 akademik yılında açılarak ilk master öğrencilerini eğitime alan Aile Danışmanlığı Bölümü, 12 öğrencisi ile ailelere hizmet vermeye hazırlanıyor.


Türkiye’de gelişen ve değişen aile yapısı ile birlikte meydana gelen sorunlar sonucu aile danışmanlığı hizmetlerinin verilmeye başlaması sonrası Sağlık Bilimleri Enstitümüzde de Aile Danışmanlığı Tezsiz Yüksek Lisans programı açıldı. Hâlen 12 öğrencisi ile eğitimlerine devam eden programın yetiştirdiği nitelikli aile danışmanlarının ilimizde ve ülkemizin çeşitli şehirlerinde hizmet vermesi bekleniyor. 

Henüz eğitim gören master öğrencileri; Aile Sağlığına Genel Bir Bakış, Aile Hukuku, Sorunları ve Müdahaleleri, Aile ve Yaşam Becerileri, Bireyi Tanıma Teknikleri, Aile Danışmanlığında Uygulama, Aile Danışmanlığında Özel Konular, Aile Danışmanlığı ve Kuramları, Aile ve Çift Danışmanlığı Teknikleri, Ailede Cinsel Sorunlar ve Evliliğe Etkileri, Ailede Ruhsal ve Davranışsal Sorunlar ile Proje derslerini alıyor.

Açılan program ve yapılan eğitimler hakkında bilgi veren Sağlık Bilimleri Enstitüsü Aile Danışmanlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Meral Kelleci, toplumun en küçük birimi olan ailenin sağlığının ve işlevselliğinin, toplumun sağlığını doğrudan etkilediğini ifade ederek, “Her ailede farklı boyutlarda farklı sorunlar yaşanabilir. Önemli olan bu sorunların sağlıklı bir süreç içerisinde yönetilmesidir. Yaşam süreci içerisinde aileyi oluşturan bireyler karşılaştıkları sorunları farklı nedenlerden dolayı çözmekte güçlük yaşayabilirler. Yaşanan güçlükler bir taraftan anne-babayı diğer taraftan toplumun geleceği olan çocukları etkiler. Aile içinde yaşanan sorunlar, bireylerin alkol bağımlılığı, uyuşturucu, boşanma, aldatma ve evi terk etme gibi olumsuz çözüm yolları denemelerine neden olabilmektedir. Artan huzursuzluk, aile üyelerinin birbirleriyle olan ilişkilerini zayıflatabilmekte ve iletişim yollarını tıkayabilmektedir.” dedi. 
 
Gelişen ve değişen toplum hayatında ailelerin artık danışmanlara ihtiyaç duyduğunu aktaran Kelleci, “Günümüzde değişen toplumsal ve bireysel değerler, teknolojik gelişmeler, köyden kente göç, çalışma yaşantısı ile özel hayat arasındaki dengesizlikler, evlilik tipleri ve küreselleşen dünya gibi birçok faktör aile içinde iletişim şekillerini değiştirmiş, ilişkilerde aksayan yönleri artırmış ve aile bütünlüğünü korumak giderek güçleşmiştir. Bu durum bir uzman gereksinimini doğurmuştur. Bozulan dengelerin tekrar kurulması sürecinde aileye verilen danışmanlık, ailedeki bireylerin kendilerini anlamaları, empati yapabilmeleri, ilişkilerini güçlendirmeleri ve problem çözme becerilerini geliştirerek ailenin daha sağlıklı ve işlevsel olmasına katkı vermelerini sağlamaktadır” diye konuştu.

Aile danışmanlığının faydaları hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Kelleci, “Amaç ailenin yaşadığı sorunların çözümünün yanı sıra aile bireylerinin birbirlerini daha iyi anlamalarını, belirgin ve esnek sınırlar çizebilmelerini sağlamayı kolaylaştıracak yeni beceriler kazandırmaktır. Aile danışmanlığı, ebeveynlerin kendi aralarındaki ilişkiler ile çocuklarıyla olan ilişkilerini düzenler. Ailenin yaşadığı sorunlara çözüm önerileri getirerek birbirlerini daha iyi anlamalarını ve açık iletişim kurmalarını sağlar. Bunların yanı sıra aile danışmanlığı ailenin empatik eğilim ve kendileri ile ilgili farkındalıklarını artırarak aileye yeni sorun çözme becerileri kazandırır. Ailenin ulaşılabilir hedefler edinmelerine katkı sağlar ve tüm aileyi etkileyebilecek konularda aile bireylerine destek verir ve çocukların ruhsal sağlığını ve aile içi psikolojik sorunları ele alır” şeklinde konuştu. 

Aile danışmanlarının hizmetleri hakkında da açıklamalarda bulunan Kelleci, “Aile danışmanlığı evlilik öncesi süreçten boşanma gibi olumsuz durumlara kadar, aileyi ilgilendiren ve ailenin olduğu her yerde vardır. Aile danışmanı aile üyelerinden herhangi birinin yaşadığı sorunun tüm aileyi etkileyebileceğini ve çözüm önerisinin de ailede olduğunu bilir. Bu süreçte aile bireyleri psikolojik olarak desteklenir, birbirleri ile olan iletişimleri artırılır ve birbirlerine duyarlılıkları geliştirilir. Aile danışmanlığı, sadece aile bütünlüğünü korumaya yönelik değil, ayrılma kararı alan eşlerin, varsa çocuklarının da bu süreci sağlıklı yaşamaları için ailenin ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine, birbirlerini daha iyi anlamalarına ve kendileri için en doğru kararı almalarına yardımcı olur.” ifadelerini kullandı.
Aile Danışmanı olmak isteyenlerin bu programa başvurmaları gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kelleci, “Günümüzde ailelerin aile danışmanlarına olan gereksinimleri her geçen gün daha da artmaktadır. Bu gereksinimin karşılanması için aile danışmanları yetiştirecek programlar önemlidir. Aile danışmanı olacak bireylerin aile danışmanlığı ile ilgili özel bir eğitim almış olması gerekmektedir. Aile Danışmanlığı İkinci Öğretim Tezsiz Yüksek Lisans Programı ile aile sistemi ve yapısını değerlendirebilen, ekip yaklaşımı içinde etkili iletişim ve iş birliği ile çalışmalarını gerçekleştiren aile danışmanları yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Üniversitemizde Sağlık Bilimleri Enstitüsü Aile Danışmanlığı Tezsiz Yüksek Lisans programı 2017-2018 eğitim-öğretim döneminde eğitime başlamıştır. Multidisipliner bir şekilde yürütülen programda öğrenciler, birçok dersi alarak aile danışmanlığı tezsiz yüksek lisans mezunu olmaktadırlar. Ülkemizde sınırlı sayıda üniversitede aile danışmanlığı programı bulunmakta olup, bunlardan biri de Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Aile Danışmanlığı Tezsiz Yüksek Lisans Programı’dır. Mezunlarımızın kendi ailelerinden başlayarak topluma hizmet vermelerini ve güçlü ailelerin devamlılığına katkıda bulunmalarını beklemekteyiz. Bu kapsamda öğrencilerimizle birlikte güzide şehrimiz Sivas’a ve halkımıza hizmet vermekten mutluluk duymaktayız.” ifadelerini kullandı. 

Yüksek lisans öğrencilerinden Dr. Öğr. Üyesi Berna Saraçoğlu Kaya da bu programı tercih ettiği için mutlu olduğunu belirterek, “Yapacağımız işin bilimsel bir kimliği olsun istiyorduk ve tercih ettik.” dedi.

Diğer bir öğrenci Sosyolog Ziya Soybayraktar ise ailenin önemine değinerek, “Buradaki program ailenin problemlerine çözüm bulacak şekildedir. Eğitimli insanların yetişmesi ailedeki çözülmenin önüne geçme açısından hem devletin hem de vatandaşların hayrına olacak bir çalışmadır. Bu önemli programı çok önemsediğim için 55 yaşında yüksek lisansa başladım.” diye konuştu.
 

09

Temmuz

2018

Haberler