Stratejist Abdullah Çiftçi dünyanın artık dijitalleşen bir düzene girdiğini ve Türkiye’nin dünyada önemli bir yerinin olduğunu söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kurumsal İletişim Merkezi (KİMER) tarafından başlatılan ve Dr. Öğr. Üyesi Sefer Darıcı’nın moderatörlüğünü yaptığı KİMER Söyleşileri’nin ilki Strateji Uzmanı Abdullah Çiftçi’nin katılımıyla gerçekleştirildi.
Söyleşiye Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız da selamlama konuşması yaparak katıldı.
Rektör Yıldız “KİMER Söyleşileri’nin ilkini sizinle gerçekleştireceğiz. Gerçek bir stratejik analiz yapabilmek; geçmişi iyi bilmek, ânı takip edebilmek ve geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmayı da içeren zorlu bir süreç aslında. Kamuoyu ve bizler analizlerinizi yakından takip ediyoruz.” dedi.
Rektör Yıldız’ın konuşmasının ardından söyleşiye geçildi.
Söyleşide geleceğin meslekleri, eğitimde ve dijital dünyada nelerin değişeceğine yönelik birçok konuya değinildi.
Abdullah Çiftçi, söyleşinin başında internet kullanımıyla birlikte her şeyin hızla değişip dönüştüğüne, meslek gruplarının da bu değişimden etkilendiğine vurgu yaptı.
Çiftçi; “Her mesleğin ucu dijitale gelip dayanacak. Gençlerin nasıl bir dünya geldiğini anlaması ve dijital okuryazarlığı mutlaka bilmeleri gerekiyor. Normal okumak kadar değerli bir şey bu; dijital dünyayı anlamak, kavramak. Çünkü yarın şirketler çok hızlı değişecek. Önümüzdeki 5 yıl geçmiş 50 yıla bedel olabilir. Mesleklerin dijital yönünü öğrencilerin iyi bilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Çiftçi konuşmasının devamında; “İnsanın yaşam tarzı, devletin yönetim şekli değiştiriliyor. Bunu teknolojik gelişmişlik olarak ele aldığımızda sosyal yönünü kaçırmış oluyoruz. Özellikle sosyal bilimcilerin bunu çalışması gerekiyor. Dijital dünya bilgisayar mühendislerinin işi değil. Onlar teknik yönüne bakar. Dünyanın nasıl değiştirileceğine de sosyologlar bakar. Amerika’da İleri Savunma Projeleri Ajansı diye bir kurum var. Bu kurum önce fikri ortaya atar. Sonra o fikri icra edecek bilim adamı arar. Üniversitelere, araştırma enstitülerine çağrıya çıkarlar. Blockchain tabanlı dünya da kendiliğinden gelişmiyor. Dünyada dönüşüm var ve bu dönüşüm kendiliğinden olmuyor. Bunun yerli ve milli versiyonu üzerine gençlerin düşünmesi lazım.” cümlelerine yer verdi.
Sosyal Medya Şirketleriyle Nasıl Mücadele Edilir
Sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de temsilci bulundurmaması konusuna da değinen Çiftçi, bu şirketlere karşı nasıl mücadele edileceğine dair önemli tespitlerde bulundu.
Çiftçi; “Sosyal medya şirketleriyle nasıl mücadele edilir, bu bir tez konusudur. Tez çalışırken şöyle düşünülmesi lazım: Birleşmiş Milletler’e bu konunun getirilmesi lazım. Madem ulus devlet üstü yeni bir devlet yapısı var; yerel olarak devletlerin de onun yönetimine katılması ve hukuken müdahil olabilmesi lazım. Bu birinci yöntem. İkinci yöntem ise ülkeler arasında dijital birlik kurulması lazım. Bunun siyasetle hiç alakası yok. Türkiye, Azerbaycan, Pakistan, Katar, Rusya, Endonezya, Malezya bir araya gelir; dijital yönetim, koordinasyon oluşturulur. Denir ki, bu devletler adına bu koordinasyon merkezi müdahil olacak. O zaman sosyal medya şirketleri sizi muhatap almak zorunda kalır.” şeklinde konuştu.
Dünyanın Geleceğinde Türkiye de Var
Dijital hâle gelen dünyada Türkiye’nin yerine ve geleceğine dair öngörülerde de bulunan Çiftçi konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Türkiye’nin parlak bir geleceği var. 21. yüzyıl dünyasında dünya tarihinin en büyük ticaret projesi Çin’le başlayan “Bir Kuşak-Bir Yol Projesi”. Bunu Asya Yatırım Bankası finanse ediyor. Türkiye bu bankaya 2,6 yüzde ile ortak. Amerika, Avrupa ortak. Çin’deki ana sektörler, yatırımlar yabancı. “Bir Kuşak-Bir Yol” dünyanın konsorsiyumu aynı zamanda. Bu projenin kilit noktası bizim üçüncü köprüdür. Devletimiz bilerek o köprüyü yapmıştır. Türkler olmadan bu proje yürümez. Dolayısıyla Çin’e yatırım yapan küresel mekanizma bize de yapacak. Ya projeden vazgeçecekler ya da Türkiye’yi ikna edecekler. 2035’e geldiğimizde karşımızda dijitalle yönetilen bir dünya olacak. Herkesin kendini ona göre hazırlaması lazım. Çin’in “Bir Kuşak-Bir Yol Projesi”nde kilit ülke Türkiye. Devleti yönetenler bu tarihî fırsatı değerlendirdiğinde kontrol edilen değil kontrol eden bir ülke oluruz.”
Şubat
2021