Haberler

  • 20 Nisan 2020

Kanser Araştırma Projesine TÜBİTAK Desteği

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Şahin ile Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Serap Şahin Bölükbaşı danışmanlığında hazırlanan ve Eczacılık Fakültesi 5’inci sınıf öğrencisi Hülya Yavuz’un yürütücü olarak görev aldığı , “1-(2-Metil-2-propenil)-3-(2- klorobenzil) benzimidazolyum Klorür Ligandı ve Bu Ligandın Gümüş-(I) Kompleksinin in vitro Sitotoksik Aktivitelerinin Araştırılması’’ adlı proje TÜBİTAK–2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Desteği Programı kapsamında, 2019/2 başvuru döneminde desteklenecek olan projeler arasında yer aldı.

 

Araştırmacılar proje ile ilgili yaptıkları açıklamada, kanserin tüm dünyada, kardiyovasküler hastalıklardan sonra ölüme sebep olan ikinci sıradaki hastalık olduğunu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2018 yılında tüm dünyada 18 milyon 100 bin yeni kanser vakası ve 9 milyon 600 bin milyon ölümlü kanser vakası bildirildiğini vurgulandılar.


Kanserin modern tedavisi birçok farklı ilaç içermesine rağmen, bu ilaçların yan etkileri ve ilaca karşı direncin ortaya çıkması ciddi bir sağlık problemi olarak kabul edildiği aktarılırken, bu yüzden hâlihazırda kullanılan kemoterapötik ilaçlara göre düşük sitotoksiteye sahip yeni anti-kanser ajanlar dizayn edilmesi ve bu bileşiklerin sentezlenmesi önemli hâle gelmektedir. Benzimidazol ve gümüş (Ag) içeren kimyasal yapıların yararlı biyolojik aktivitelere sahip oldukları anlatıldı.


Araştırmacılar, projede benzimidazol içeren N-hetrosiklik karben (NHC) ligandı ve bu ligandın Ag-(I) kompleksinin insan endometrium adenokarsinom (Ishikawa), insan prostat kanseri (PC-3), insan kolon adenokarsinom (HT-29) ve insan glioblastom (U-87) hücreleri üzerine in vitro sitotoksik aktivitelerinin incelenmesinin planlandığını belirttiler.


Kemoterapötik ilaçların en önemli yan etkilerinden birisi, kanserli hücrelerin yanı sıra sağlıklı hücreleri de öldürmesi olduğunu ifade eden diyen araştırmacılar, “Bu nedenle ligand ve kompleks, insan normal fetal akciğer fibroblast hücre (WI-38) hatlarına uygulanarak, bileşiklerin sağlıklı hücreler üzerine etkileri de incelenecek. İlaç adayı moleküllerde tercih edilen bir diğer özellik ise hâlihazırda kullanılan kemoterapötik ilaçlarla karşılaştırılabilir sitotoksikk aktiviteye sahip olmaları. Çalışmanın son kısmında, ligand ve bileşiğin aktivitesi kemoterapötik bir ajan olan 5-fluorourasil (5-FU) ile karşılaştırılacaktır. Bu amaçla; 5-FU, Ishikawa, PC-3, HT-29 ve U-87 kanser hücrelerine uygulanarak, bileşiklerin 5-FU ile kıyaslanabilir bir in vitro sitotoksik aktiviteye sahip olup olmadığı da araştırılacak.” diye kaydettiler.
 

20

Nisan

2020

Haberler