Haberler

  • 04 Şubat 2020

Öğretim Üyelerimiz Deprem Bölgesinde Aktif Görev Aldı

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Orhan Tatar ve Doç. Dr. Fikret Koçbulut, 24 Ocak 2020 tarihinde merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki depremin hemen sonrasında bölgeye giderek 8 gün boyunca saha çalışmalarına katıldılar.

 

Prof. Dr. Tatar ve Doç. Dr. Koçbulut, arama-kurtarma faaliyetlerini yerinde görmek ve depremin sahadaki etkilerini incelemek amacıyla Dokuz Eylül Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi’nden gelen bilim insanları ile birlikte fay zonu üzerinde incelemelerde bulundular. 

 

Deprem hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tatar, “Meydana gelen 6,8’lik depremden ders almamız gereken hususlar var. Bu deprem Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde yaklaşık 60 km uzunluktaki kollardan bir tanesi üzerinde meydana geldi. Depremin merkez üssü Pütürge Segmenti olarak adlandırılan bu kolun orta bölümüne karşılık geliyor. Şu ana kadar meydana gelen binin üzerindeki artçı sarsıntıların dağılımına baktığımızda ise depremin bu fay parçasını kırdığını gösteriyor. Deprem kuş uçuşu Elazığ şehir merkezine yaklaşık 35 km, Malatya merkeze ise 70 km olmasına rağmen, her iki il merkezinde de yıkımlara neden oldu. Elazığ ve Malatya’da aynı zemin üzerinde farklı davranış gösteren ve yıkılan binalar var. Bir kentin içinden aktif fay hattı geçmese bile, yakınlarından geçiyorsa meydana gelecek olası bir depremde “eğer siz doğru zemine, doğru mühendislik yapıları yapmazsanız bu tür sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirsiniz.” dedi.

 

Prof. Dr. Tatar konuşmasının devamında, “Sivas kent merkezinden her ne kadar aktif bir fay hattı geçmese de özellikle kuzeyinden kuş uçuşu 70-80 km uzaklıkta, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun önemli kolları geçiyor. Yaklaşık 40 km güneyinde ise Orta Anadolu Fay Zonu’na ait diri faylar var. Gelecekte bu faylar üzerinde olabilecek depremler şiddetli bir şekilde Sivas’tan da hissedilecektir. Elazığ’da meydana gelen deprem Sivas’ta da çok şiddetli bir şekilde hissedildi ve birçok vatandaşımız paniğe kapıldı. Sivas’ta herhangi bir yıkımın olmamasının nedeni depremin merkez üssüne uzak olmasıdır. Özellikle Sivas’ın kuzeyinde kalan Kuzey Anadolu Fay Zonu ve güneyimizdeki Orta Anadolu Fay Zonu’na ait aktif fay kolları üzerinde meydana gelebilecek depremde, Sivas’ta doğru zemin üzerine doğru yapılar inşa edememişsek benzer sıkıntılar yaşayabiliriz. O yüzden olağan zamanlarda bu konularda çok daha hassas olmamız, özellikle bina deprem yönetmeliğine uygun şekilde binalar inşa etmemiz, doğa olaylarının afete dönüşmesini engelleyecek çalışmalar yapmamız ve kentlerimizi afetlere karşı dirençli hâle getirmemiz gerekiyor. Bir diğer husus ise, depreme karşı halkımızın bilinçlendirilmesidir. Deprem zamanlarında ortaya çıkan kötü niyetli insanlar gerek sosyal medya gerekse diğer kanallardan vatandaşlarımızı yanlış bilgilendirmektedirler. Vatandaşlarımızın devletin resmî kanallarından vereceği bilgilere inanmaları ve bu doğrultuda hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.

 

Doç. Dr. Koçbulut ise, “Depremin meydana geldiği arazide yüzey kırıklarının haritalanması için alanda aktif olarak çalışma gerçekleştirdik. Özellikle Çevrimtaş Köyü civarında, depremin merkez üssüne en yakın olan bölgede yüzey kırıkları tespit ettik. Fay üstünde bulunan diğer alanlardaki yüzey deformasyonlarını da görmüş olduk. Bizler depremle yaşamayı öğrenmeliyiz ve şehirlerimizi buna göre inşa etmeliyiz. Birçok ilimiz bu fay hatlarının üzerinde bulunuyor. Fay hatları üstünde bulunan yerleşim yerlerinde yeni yerleşim yerleri kurulurken, imar planları yapılırken özellikle deprem göz önünde bulundurulmalıdır. Deprem sonrasında ise vatandaşlarımız paniğe kapılmasın, devletimizin resmî kurumlarından gelecek teknik elemanlara binalarını kontrol ettirsinler. Çünkü deprem sonrası artçı sarsıntılar meydana geliyor. Hasarlı evler bu sarsıntılarla yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Hasar olmayan evlere vatandaşlarımız güvenli bir şekilde girebilirler.” şeklinde konuştu.

Öğretim üyelerimiz deprem bölgesinde halkımızı doğru şekilde bilgilendirmek ve sosyal medya üzerinden yapılan spekülasyonları önlemek amacıyla deprem bölgesinde bulundukları süre içerisinde TRT Haber, CNN Türk, NTV, Habertürk, A Haber, TRT World, 24 TV, TV Net, Global Haber gibi ulusal kanallarda deprem hakkında kamuoyunu bilgilendirdiler. Aynı zamanda AFAD Danışma Kurulu üyesi olan Tatar ve Koçbulut, yıkımın en fazla olduğu köylerden Çevrimtaş Köyü’nü ziyaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya deprem hakkında brifing verdiler.

 

Öğretim üyelerimiz ayrıca hafta sonu TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile bir araya gelerek, deprem bölgesinde saha çalışmaları yaptılar. Sonrasında ise bu alanda yapılabilecek bilimsel çalışmalar konusunda değerlendirmelerde bulundular. Aktif tektonik ve deprem araştırmalarını TÜBİTAK’ın öncelikli alanlar içerisine almasını isteyen öğretim üyelerimiz, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümümün de bu alanlarda, yürütücülüğünü Proje Koordinasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kaan Şevki Kavak’ın yaptığı TÜBİTAK Ar-Ge Strateji Geliştirme belgesine sahip olduğunu vurgulamışlardır. İncelemeler sonucunda hazırlanacak bilimsel rapor AFAD, Jeoloji Mühendisleri Odası ve diğer kamu kurumları ile paylaşılacak.
 

04

Şubat

2020

Haberler