Haberler

  • 08 Kasım 2019

İki Ülke Arasında Kültür Köprüleri Kuruluyor

Üniversitemiz ve Bakü Devlet Üniversitesi’nin yürüttüğü eğitim, kültürel ve bilimsel çalışmalar kardeş ülke Azerbaycan ve ülkemiz arasında kültür köprülerinin kurulmasını sağlıyor.

 

Geçtiğimiz ekim ayı içerisinde “Uluslararası Türk Dünyası Kültür Elçileri” sempozyumunun ilki Şair İmadeddin Nesimi'nin doğumunun 650’nci yılı münasebetiyle Bakü Devlet Üniversitesi’nde gerçekleştirilmişti.

 

Bu kapsamda, söz konusu sempozyumların ikincisi “Uluslararası Türk Dünyası Kültür Elçileri: Kadı Burhaneddin Sempozyumu” başlığı altında Üniversitemizde gerçekleştirildi.

 

Üniversitemiz Kültür Merkezi Kadı Burhaneddin Salonu’nda yapılan sempozyum Üniversitemiz ve Bakü Devlet Üniversitesi (BDÜ) iş birliği ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayiciler Birliği’nin (TÜİB) katkılarıyla düzenlendi.

 

Sempozyuma Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, Bakü Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Şahin Panehov, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, TÜİB Başkanı Hüseyin Büyükfırat, Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Duman,  yurt dışından ve yurt içinden davetli öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.

 

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından protokol konuşmalarına geçildi.

 

İlk olarak kürsüye gelen TÜİB Başkanı Hüseyin Büyükfırat iki ülke arasında fiziki sınırların olduğunu ama en önemlisi gönül sınırlarının olduğunu söyledi. 1992 yılından bu yana Azerbaycan’da yaşadığını söyleyen Büyükfırat Azerbaycan’a ilk gittiğinde yaşadıklarını anlattı.

Büyükfırat, “Ahıska Türklerinin olduğunu söylediler, biz de oralara ziyarete gittik. Köyün yaşlıları bizi ağlayarak karşıladılar.” dedi.

 

Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyesi Siraceddin Hacı, “Bu üniversite değişmiş. Türkiye büyümüş güzelleşmiş. Sivasımız da güzel olmuş. Alim Bey’in bu başarılı işlerinin devam etmesini istiyorum. Böyle insanların sayısı artsın ki; Türkiye’miz yücelsin. İnanın ki, Türkiye ayakta olsa ilmiyle, irfanıyla, Kur’anıyla, Müslümanlığıyla, Türklüğüyle ayakta dursa Müslüman âlemi de ayakta duracaktır.” diye konuştu.

 

Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Duman ise, “Alanında uzman hocalarımızın anlatımıyla Kadı, hükümdar ve şair vasıflarıyla tanıyacağımız daha iyi idrak edeceğimiz Kadı Burhanettin Sempozyumu inanıyorum şehrimiz için önemli değerler oluşturacaktır.” ifadelerini kullandı.

 

 

Bakü Devlet Üniversitesi Doç. Dr. Şahin Penahov, “Türklerin tarihe mal ettiği en öneli şahsiyetlerden birisi de Kadı Burhaneddin’dir. Kadı Burhaneddin gibi bir şahsiyeti incelediğimizde hem devlet hadimi hem diplomat hem de 14’üncü yüzyılın ikinci yarısında kendi kurduğu devleti yönetmesi noktasında başarılı bir insandır. Aynı zamanda Türk Divanını oluşturdu. Onun dili ve yazdığı eserleri önemli yazarlar üzerinde büyük etki bırakmıştır. Hem devlet işinde hem diplomaside faaliyet gösteren böyle büyük bir insanın kendini yetiştirmesi bugün de çok kolay değildir.” diye belirtti.

 

“İki Devlet Bir Millet İfadesinin Altı Kültürel Birliğin Kurulmasıyla Doldurulur”

 

Rektör Yardımcısı Penahov’un ardından bir konuşma gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız Türkiye ve Azerbaycan için kullanılan “iki devlet bir millet” ibaresinin sloganda kaldığını, kültür birliğini kurmak ve ortak değerleri ortaya çıkarmak için çalışmalar yapılması gerekiyor.

 

Rektörümüz iki devlet arasında da devlet başkanları, politikacılar, ticaretle uğraşanlar düzeyinde yapıldığını ama akademik anlamda çalışma yapmanın da gerekli olduğunu vurguladı.

 

“Tarihten Gelen Birlikteliğimizi Ortaya Çıkarmamız Gerekiyor”

 

14’üncü yüzyılda Nesimi ve Kadı Burhaneddin’in Azerbaycan Türkçesini kullandığını aktaran Rektörümüz Yıldız, “Madem Nesimi Azerbaycan’da anılacak o hâlde Kadı Burhaneddin’i de Sivas’ta analım dedik. Azerbaycan’a Türkiye’den 15 akademisyen götürelim bir o kadar da Azerbaycan’dan Türkiye’ye akademisyenler gelsin. Böylece hem üniversiteler arasındaki bu iş birliğini sağlayalım hem de kültürel değerlerimizi birlikte ortaya çıkaralım istemiştik. İki hafta önce Bakü’de Nesimi sempozyumunu yaptık ve bu günde burada Kadı Burhaneddin sempozyumunu yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Rektörümüz Halvetilik tarikatının kurucusu Yahya Şirvani’nin kabrinin Bakü’de olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Yine Halvetiliğin 4 ana kolundan biri olan Şemsettin Sivasî  Sivas’ta. Bir diğer kol sahibi Dede Ömer Ruşeni. Ruşeniliğin kurucusu. Aslen Aydınlı’dır. Şu anda Bakü’de.  Şemsettin Sivasi’nin üstadı  Abdülmecit Sivasi’nin mezarı burada. Bakın Şirvan Türkiye’de bir ilçe. Bu irtibatları bizim ortaya çıkarmamız gerekiyor.  Tarihten gelen bu birlikteliği de ortaya çıkarmakta bizim görevimiz. Biz bu sene Azerbaycan’da bu sempozyumu yaparken gelecek yıl da Özbekistan’da yapmak istiyoruz. Çünkü 2020 Özbekistan’da Buhari yılı.”

 

Konuşmaların ardından Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Siraceddin Hacı Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız’a plaket ve kitap takdim ederken, Rektörümüz de TÜİB Başkanı Hüseyin Büyükfırat, Bakü Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Şahin Panehov ve Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya’ya teşekkür belgesi verdi.

Belgelerin verilmesinin ardından sempozyuma geçildi. Sempozyumun açılış tebliğini yapan Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya “Bilge Hükümdar Kadı Burhaneddin’de Devlet ve Siyaset İlkeleri” başlıklı tebliğini gerçekleştirdi.

 

7 oturumda yapılan sempozyumun ilk oturumun başkanlığını Prof. Dr. Bilal Kemikli yaparken, Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız “Bezm ü Rezm’de Sivas Yansımaları”, Doç. Dr. Abdullah Kaya “Kadı Burhaneddin Devleti ve Devletin Dış İlişkilerine Genel Bir Bakış”, Prof. Dr. Tofik Necefli “Kadı Burhaneddin ve Akkoyunlu Münasebeti”, Doç. Dr. Saadet Şıhıyeva “Kadı Burhaneddin ve Nesimi: İdeya, Mecaz ve Janr Ortaklığı” başlıklı tebliğlerini gerçekleştirdiler.

 

08

Kasım

2019

Haberler