Kurban Bayramı’nın yaklaşması nedeniyle hayvan sağlığı, halk sağlığı ve çevre sağlığını ilgilendiren konularda Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi ve Hayvan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Alparslan Coşkun Kurban Bayramı öncesinde yapılması gerekenler, doğru bilinen yanlışlar üzerine açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Coşkun yaptığı açıklamada, “Veteriner Hekimlere kurban kesim esnasında ve sonrasında vatandaşlarımız tarafından çeşitli sorular soruluyor: ‘Bu kurban hastalıklı mı? Bu hayvanın yaşı kesim için uygun mu? İç organındaki lezyonlar nedir? Bu hayvanın eti yenir mi?’ Fotoğraflar gönderilip sorular soruluyor. Biz Veteriner Hekimler olarak gelen fotoğraflara baktığımız zaman hem yaş konusunda hem de hastalıklar konusunda çeşitli problemleri görebiliyoruz. Geçmiş dönemlerde bize gelen bilgiler doğrultusunda hem küçük yaşta hayvanların kesimi hem de insanların sağlığını olumsuz etkileyecek hayvan hastalıklarının olduğunu gördük. Biz normalde mezbahalarda Veteriner Hekimlerin kontrolünde bu kesimleri yapıyoruz. Hayvanın yaşı ve sağlığını dikkatle izleyip insanların tüketimine sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kurban Bayramında kesim yapılan birçok yerde veteriner hekim bulunmasının oldukça zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Coşkun, “Vatandaşlar köylerde, boş arazilerde hayvanlarını kesiyorlar. Mezbahalarda yapılan kesimlerde Veteriner Hekimlerimiz bulunuyor, ancak mezbaha dışında yapılan kesimlerde hayvan sahiplerinin aklında hep bir soru işareti kalıyor. Bize en çok sorulan sorulardan bir tanesi de kesilecek kurbanın yaşı. Sığırlar açısından kurban edilecek kurban edilecek hayvanın 2 yaşında olması lazım. Bunun da kesici dişlerine bakılarak, süt dişlerden birinin düşmüş, kalıcı dişlerden de birinin çıkmış olması gerekmektedir. Buna biz halk arasında kapak atma diyoruz.” dedi.
Kurbanlarımıza yaş tayini yaptıktan sonra hayvanın sağlıklı olup olmadığını bilmemiz gerekmektedir diyen Prof. Dr. Alparslan Coşkun şunları kaydetti: “Bunun için de hayvanın dış görünüşlerini, yürüyüşlerini, çevre olan ilgileri, göz, ağız ve burun çevresinde fazla miktarda akıntı, kılların mat ve karışık durumda olması ve özellikle hastalığın ilk belirtisi olan iştah durumunu inceleyebilirler. Hayvanın önüne bir miktar yem koyarak ona doğru yönelip yönelmediğini küçük bir test ile anlamak mümkündür. Dış görünüş olarak ise hayvanda herhangi bir şişlik, bacaklarda topallık, geviş getirmediğinin kontrol edilmesi, genel durum hakkında bir bilgi verebilir. Aynı zamanda bu hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar bakımından önem arz ediyor. Hayvan sahipleri kurbanlarını keserken organlarda karşılaşacakları anormal durumları Tarım Hayvancılık İl Müdürlüklerine ve Belediyenin bağlı bulunduğu birimlere bildirmesi gerekiyor. Bildirilmediği takdirde hayvanlardan insanlara geçen Zoonoz hastalıkların oluşma riski oldukça fazla.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Coşkun konuşmasının sonunda, “Ülkemizin en büyük problemlerinden birisi tüberkülozdur. Bu kurban bayramında yaygın olarak görebiliyoruz. Tüberkülozlu etlerin hemen saptanması iç organların incelenmesi ile mümkün olabildiği için Veteriner Hekimlerimize hemen bildirilmesi gerekiyor.” diye belirtti.
Ağustos
2019
