ÖSYS 2018 ile Üniversitemize yerleşen öğrencilerimize yönelik bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz “Sivasımızı ve Üniversitemizi Tanıtıyoruz” etkinliği kapsamında Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız İlahiyat Fakültesi öğrencileri ile bir araya geldi.
İlahiyat Fakültesi Abdulvahabi Gazi Konferans Salonu’nda yapılan etkinliğe Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Ünal Kılıç, İlahiyat Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Yusuf Doğan, Genel Sekreterimiz Doç. Dr. Hakan Yekbaş, akademik personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından programın açış konuşmasında Fakülte tarihçesi, 28 Şubat sürecinde fakültede yaşananlar ve eğitim süreçleri hakkında bilgi veren İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan, “İlahiyat Fakültemiz kaliteli bir kadroya sahip ve kaliteli bir eğitimi var. Hepinize hoş geldiniz diyorum.” dedi.
Sivas’ın önemli değerlerinden olan Kadı Burhaneddin’i öğrencilere tanıtarak sözlerine başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, “Sevgili öğrenciler Fakültemize ve Üniversitemize hoş geldiniz. Bulunduğunuz şehri tanıyın. Anadolu’nun fethinden bu tarafa Sivas’ta çok sayıda âlim yetişmiştir. Bir düşünürümüzün şöyle bir sözü var: Büyük vatanlar, büyük mezarlar üzerine kurulur. Ve Sivas’ı tanımanız için üç yıldır biz bu toplantıları yapıyoruz. Çünkü öğrencilerimiz geliyorlar. Dört yıl, beş, altı yıl okuyorlar. Şehri tanımadan gidiyorlar. 14. yüzyıldan itibaren Sivas’ta mezarı olan insanlara baktığımızda mesela Kadı Burhaneddin’in mezarı var. Kadı Burhaneddin, kendi adına devlet kuran ve Sivas’ı başkent yapan hem âlim hem de şair. Üç tane eseri var. 1398’de ellili yaşlarda bir savaş sırasında şehit ediliyor. Biz hep şöyle düşünürüz; Osmanlı 1299’da kuruldu. Bütün Anadolu Osmanlı egemenliği altına girdi. Aslında öyle değil. Osmanlının yükselme döneminde II. Murat ile Kadı Burhaneddin arasında bir problem çıkıyor Amasya’nın bir kasabası için. Savaşa tutuşuyorlar ve Kadı Burhaneddin II. Murat’ı yeniyor. Daha sonra Timur tehlikesi ortaya çıktığında herkes korkarken Kadı Burhaneddin söyle diyor:
Ezelde Hak ne yazmış ise olur,
Göz neyi görecek ise görür.
İki cihanda Hakk’a sığınmışız,
Toktamış ne ola ya aksak Timur.
Sivas’ın jeopolitik olarak önemli geçitlerin merkezinde olduğunu ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız, “Tarih boyanca Sivas doğunun batıya, kuzeyin güneye bağladığı noktadadır. Onun içinde Anadolu’da iki kapıdan bahsedilir. Batıda Afyonkarahisar, doğuda Sivas. Doğudan gelen ordular Sivas’ı geçmişlerse Anadolu gitmiştir. Mesela Kösedağı savaşı. Kösedağı Zara ile Suşehri arasında bir dağdır. Orada Selçuklu ordusu yenilmiş, ondan sonrada Selçuklu bitmiştir. Moğollar tarafından Anadolu işgal altına girmiştir. Yine Osmanlı zamanında Timur Sivas Kalesi’ni kuşatır. Burayı aldıktan sonra Ankara Savaşı olur ve Yıldırım Bayezit esir düşer.
Yine Anadolu dağılmak üzeredir. Cumhuriyet döneminde Yunanlılar Afyonkarahisar’a geldiklerinde artık TBMM’nin Sivas’ta toplanması başkentin Sivas’ta olmasına dair bir karar çıkmak üzeredir. Böyle bir topraklar üzerinde yaşıyoruz. Bu açıdan Sivas’ı mutlaka tanıyın. “dedi.
Ekim
2018