Üniversitemiz Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Taner Doğan, 2 Mayıs Dünya Astım Günü kapsamında yaptığı açıklamada, “Bugün Dünya Astım Günü, her yıl Mayıs ayının ilk salı günü bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de Astım Günü olarak kutlanmakta ve bu konu ile ilgili birçok etkinlik yapılmaktadır.
Astım nedir? Astım akciğer içindeki hava yollarında daralmaya neden olan, genellikle ataklar şeklinde krizler şeklinde gelen bir akciğer hastalığıdır. Burada mikrobik olmayan bir mikrop söz konusudur. Genellikle bu iltihap sonucunda hava yollarında şişlik ve ödem meydana gelir.
Dünyada yaklaşık 300 milyon astımlı hasta olduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde de her yetişkin 12-13 kişiden birinde, her 7-8 çocuktan birinde de astım görülür. Kişi toz, duman, alerjen koku gibi maddelerle temas ettikten sonra hava yollarında bir şişlik ve ödem meydana gelmektedir. Hava yolları etrafında bulunan kaslar kasılmakta ve hava yolunda darlık meydana gelmektedir ve bu darlık sonucunda da kişide öksürük, nefes darlığı, göğsünde baskı hissi ve hışırtılı, hırıltılı solunum gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Doç. Dr. Doğan ayrıca, “Tüm astım hastalarını etkileyen faktörler olduğu gibi sadece kişiye özgü faktörler de olabilir. Örneğin kış aylarında soğuk ve kirli hava tüm astımlı hastaları etkilerken bahar ayında sadece polen alerjisi olan astımlar etkilenirler. Ülkemizde yine ev içinde sigaranın çok tüketilmesi ve hanımlarımızın ev temizliğinde çok fazla malzeme kullanması bu hastalığı etkileyen en önemli faktörlerdendir. Astım hastalığı rahatlıkla tedavi edilebilir. Tabii tedavideki amacımız öncelikle hastaları kontrol altına almak, kontrol altına aldıktan sonrada iyilik durumu devam etmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu hastalıkların tedavisi ile ilgili olarak ilaç ve malzeme bizde mevcuttur. Hastalıktaki ilaçlar solunum yolu ile alınırlar. Bu yolla doğrudan hava yollarına giderek tedavi etkisini göstermekte ayrıca bu yolun bir avantajı da çok az yan etkiye neden olmasıdır. Uygun tedavi ile doktorla iş birliği yaparak bu hastalığa normal yaşamlarını hiçbir hastalığın bu hastalığı kısıtlama olmaması rahatlıkla idame edebilirler ve her şeyi yapabilirler. Beslenmeleri için özel bir durum söz konusu değil sadece doktor tanılı bir besine karşı alerjileri varsa ondan uzak durmak koşulu ile rahatlıkla her yiyip içe bilirler. Spor yapabilirler. Spor bu tür hastalar için bir engel değildir. İlaçlarını düzgün kullandıkları takdirde yüzme şeklinde, yürüyüş şeklinde veya hafif koşu şeklinde sporlarını yapabilirler. Astımı kontrol altına almak için hastanın mutlaka doktorlarıyla iş birliği yapmaları lazım, ilaçlarını doğru kullanmaları gerekli, sigara içiyorsa mutlaka bırakmalı, kiloluysa hastaların kilo vermesini öneriyoruz. Tabii sağlıklı beslenme düzenli beslenmede çok önemli, bunun dışında doktorların önerdikleri egzersizleri hafif sporları yaparlarsa bu hastalık rahatlıkla kontrol altına alınabilir. Üniversite Hastanemizde de kliniğimizde de astım ile ilgili her türlü testler, tanı araştırmaları yapılmakta ve hastalarımız rahatlıkla tedavi edilmektedir. Bunun için yatak ünitemiz de mevcuttur.” dedi.
Mayıs
2017