Genel Sekreter Doç. Dr. Yekbaş, Üniversitemize Yeni Kayıt Yaptıran Öğrencilere Sivas'ı Anlattı
Rektörlüğümüz tarafından başlatılan ‘Üniversitemize bu yıl kayıt yaptıran öğrencilerimize Sivasımızı tanıtıyoruz’ projesi çerçevesinde düzenlenen açılış programında Üniversitemiz Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Hakan Yekbaş, yeni kayıt yaptıran öğrencilere yeni bir şehre geldiklerini ve yeni bir ortamda bulunduklarını söyleyerek, “Bizlerin tabiri ile yeni yuvanıza hoş geldiniz. Farklı bir şehirde öğrenci olmak gerçekten zor. Ben geçmişe dönüyorum, yaklaşık 25 yıl oldu mezun olalı, gittiğim şehirde bayağı bocalamıştım, elbette bu gayet normal. Annenizden, babanızdan, sevdiğiniz şehirden ayrılıyorsunuz ve birçok zorlukla karşılaşıyorsunuz doğal olarak. Sivas’ta bir tabir vardır ‘eğer sevdiğinizi alamıyorsanız, aldığınızı seveceksiniz’ yani Sivas; bu anlamda tam bir öğrenci şehridir. Sayın Rektörümüz de ifade ettiler, her şeyden önce emin ve güvenilen bir şehirdir Sivas.” şeklinde konuştu.
-Sizler Bize Önce Allah’ın, Sonra da Ailelerinizin Emanetisiniz-
Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Yekbaş konuşmasının devamında, “Sizler bizim baş tacımızsınız. Ne zaman bir sıkıntınız ve derdiniz olursa kapımız size her zaman açıktır. Biz istiyoruz ki bu şehri öncelikle sevin. Sivas’ta yine bir inanç vardır, ‘Sivas’a bir gelen ağlar, bir de giden ağlar’. Gelen ağlar çünkü önce hele ki batıdan gelmişse, beklentileri çok farklıdır. Ben derste öğrencilerimle konuşurken, öğrenci olarak bir üniversiteden ne bekliyorsunuz? Veya geldiğiniz bu şehirden ne bekliyorsunuz? diye soruyorum. Tabi yaşınız itibarıyla beklentileriniz bizim anlatacaklarımızdan biraz daha farklı. Öğrenci, eğlence mekânlarının daha fazla olmasını ister, yaşı itibarıyla arkadaşları ile birlikte vakit geçirebileceği mekânların fazla olmasına özen gösterir ama bu anlamda Sivas’ın bir sıkıntısı yok. Hem eğlence mekânları bakımından hem sosyal mekânlar anlamında birçok yerimiz var. Öncelikle bunun farkında olmamız lazım. Sivas’ı tanımadan gidenler var, bu şuna benziyor aslında, meşhur bir şairimiz var 16. yüzyılda yaşamış Hayali Bey der ki bir beytinde; ‘Cihân-ârâ cihân içindedir ârâyı bilmezler, o mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler’. Bugünkü Türkçeyle size şöyle ifade edeyim, “Nasıl ki bu cihanı yaratan Allah bu cihanın içindedir fakat insanlar onu aramayı bilmezler, işte o balıklar da buna benzer, yaşadığı denizi deryayı tanımazlar bilmezler” ifadelerine yer verdi.
Genel Sekreter Doç. Dr. Yekbaş konuşmasında, Sivas’ın bir derya olduğunu fakat o deryayı tanımak için biraz gezmek gerektiğini vurguladı. Önyargılardan kurtulmak gerektiğini belirten Doç. Dr. Yekbaş, “Her şeyden önce burası Selçuklu şehri. Kadı Burhaneddin döneminde Sivas bir başkentti. 80-90 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk Millî Mücadele’yi Sivas’tan başlatmış, Sivas’ta 108 gün süreyle kalmış ve Sivas devlete başkentlik yapmıştır. Devlet buradan idare edilmiş, bunlar hiç bilinmiyor.” dedi.
“Biz şehir deyince şehri farklı canlandırıyoruz” diyen Doç. Dr. Yekbaş, “Bir şehirde binalar, yollar, AVM’ler varsa o şehir, şehirmiş gibi algılanıyor, hâlbuki; şehir olmanın standardı daha farklıdır. Bunu geçmişe baktığımızda anlamak mümkündür. Bakın Hazret-i Peygamber, Mekke’den Medine’ye göç ediyor, Medine’nin o dönemki adı Yesrib. Ne zamanki Hazret-i Peygamber Yesrib’e göç eder, oranın adı değişir, Medine- i Münevvere olur. Demek ki bir yeri şehir yapan oradaki binalar, yollar ve AVM’ler değildir, orada yaşayan insanlardır. Aslında bizler yaşadığımız yeri neden severiz? Bunu kendimize bir soralım! O binalar ve o toprak yüzünden mi severiz yoksa o toprağın üzerinde yaşayanlar yüzünden mi severiz? Annemiz ve babamız yüzünden mi severiz orayı? Biz öncelikle Sivas insanını seveceğiz. Bu şehrin insanlarını tanıyın, ondan sonra mekânlara yönelin. Bu yiğit insanlar emin olun, size birçok konuda yardımcı olacaktır.” ifadelerine yer verdi.
Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Yekbaş konuşmasını, Sivas’ın yetiştirmiş olduğu önemli isimlerden Yazar Yavuz Bülent Bakiler’in ‘Sivas Hasreti’ adlı şiiriyle noktaladı.
Programın ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çimen, konuşmacı Doç. Dr. Yekbaş’a günün anısına teşekkür belgesi takdim etti.