Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Bölüm Başkan Yardımcısı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Güney Nair, Gençliğin Şiddetinin Toplumsal Nedenleri, Genel Değerlendirme ve Öneriler ile Araştırma Bulguları’na ilişkin alan çalışmasını basın mensuplarıyla paylaştı.
Yrd. Doç. Dr. Güney Nair, gençler arasında gözlenen şiddetin arka planında aile, okul, yaşanılan çevre ve akran ilişkilerinin yer aldığını söyledi. Yrd. Doç. Nair, "Şiddeti doğrulayan birçok neden var; ama biz toplumsal nedenlerine baktık. Toplumsal nedenleri elimize aldığımız zaman karşımıza birçok unsur çıkıyor. Gençlerin kitle iletişim araçlarından yararlanma olanaklarına tutun da silah taşıma, alkol kullanımı, aile içi ilişkileri, okul ortamı, yaşadıkları mahallenin özelliklerine kadar, taşıdıkları kültüre kadar şiddete eğilimi değişiyor" dedi.
Gençler arasında şiddetin, her toplumda olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak görülen önemli toplumsal sorunlar arasında sayıldığını, Sivas’ta gençler arasında şiddetin toplumsal nedenlerini ele alan araştırmanın bu anlamda önem taşıdığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Güney Nair, Sivas merkez ilçede Haziran ve Temmuz 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen araştırmada genç kızların %37,3 genç erkeklerin ise %62,7 oranında örneklemeye dâhil olduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Nair, “Genel olarak elde edilen veriler değerlendirildiğinde; gençlerin %65,96’sının kavga ortamında bulundukları, erkeklerin kızlardan daha fazla (%61,30 / %38,69) kavgaya karıştıkları görülmektedir. Erkekler kendilerine fiziki bir müdahalede bulunulması durumunu, kızlar kendilerine sözle hakaret edilmesini kavga gerekçesi saymaktadır. Son bir ayda erkekler kızlara oranla daha fazla ve sıklıkta kavgaya karışmışlar ve kızlara göre kavga ortamında yüksek oranda (%29,1/%4,4) bıçak kullanmışlardır. Beladan uzak kalma konusunda kendilerine güvenmeyenlerin oranı erkeklerde daha fazladır. Tüm veriler erkeklerin kızlara oranla daha fazla şiddet eğiliminde olduklarını ve kavgaya karıştıklarını göstermektedir” şeklinde konuştu.
Erkeklere geniş bir özgürlük alanı sunularak, bu çerçevede ailelerin çocuk yetiştirme anlayışının, kız çocuklarını eve kapatırken, erkek çocuğa evin dışında geniş bir hareket alanı sağlandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Nair, “Yaş grupları açısından değerlendirildiğinde birisinin kendisine vurması sonucunda kavga edenlerde en yüksek oran 15-17 yaş aralığında görülmektedir. 18-20 ve 24-26 yaş aralığındaki gençlerde psikolojik şiddete (sözlü hakaret) maruz kalma nedeniyle kavga edenlerin oranı yüksek bulunmuştur. 18-20 yaş aralığındaki gençler son bir ay içinde çeşitli sıklıkta en fazla kavgaya karışan, en çok ve en sık bıçak kullanan yaş aralığını oluşturmaktadırlar. Gençlerin 15- 23 yaşları arasında, yaşları büyüdükçe “beladan uzak kalma” konusunda kendilerine güven duyma oranlarının düştüğü, 24-26 yaş aralığında birkaç puan arttığı gözlenmektedir. Haneye giren para miktarı ile gençlerin şiddet davranışları arasında istatistiki ilişki gözlenmemiştir. Sosyolojik anlamda gençlik şiddetinin toplumsal nedenlerini aile, okul ve çevre değişkenleri ile değerlendirmek olasıdır. Aile çocuğu dünyaya getiren, onun toplumsallaşmasını sağlayan, hayata hazırlayan toplumun en temel kurumlarındandır. Aile fertleri arasında kurulan ilişkiler ne kadar sağlıklı olursa, yaşamın olağan akışı içinde doğabilecek çeşitli sorunların bertaraf edilmesi de o kadar kolay olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Temmuz
2015