CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ (CÜ)'NDEN PROJE YAĞMURU
2 PROJE KABUL EDİLDİ, 5 PROJE İSE SON AŞAMADA
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Turan, Üniversitemiz bünyesinde birçok proje üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek kabul edilen ve son aşamaya getirilen projeler hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Turan ilk olarak, "Farklı Cerrahi alanlarda Kullanılabilen Modüler Cerrahi Stapler Tasarımı" adlı projeyle ilgili bilgi vererek "Son yıllarda dünyada cerrahi operasyonlarda kullanılan tıbbi cihazlar ve aletler konusunda önemli teknolojik gelişmeler yaşanmaktadır. Cerrahi operasyonlarda en çok kullanılan malzemenin başında staplerlar gelmektedir. Staplerlar, derideki yaraları kapatmak, barsak ve akciğerdeki dokuları birleştirmek amacıyla dikiş yerine cerrahi işlemlerde sıklıkla kullanılan ürünlerdir. Ülkemizde her yıl kullanılan yüzbinlerce stapler, tek kullanımlıktır ve yüksek bedellerle ithal edilmekte ve milyar dolar düzeyinde bir kamu kaybına yol açmaktadır. Bu proje ile tekrar kullanıma olanak sağlayan modüler tasarıma sahip ve yeni nesil üzerindeki kullanıcı bilgi ekranıyla hekim dostu olan stapler sistemleri, hekim-mühendis-sanayici işbirliği ile geliştirerek üretime dönüştürülecektir. “ ifadelerine yer verdi.
Üniversitemiz Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Projenin baş danışmanlığını yürüttüğünü ifade ederek, yürütücü firmaların Ankara'da İleri Biyomedikal Mühendislik Teknolojileri Ar-Ge Ltd. Şti – İBÜTEM, Gazi Üniversitesi Teknopark, olduğunu belirtti.
"Kanser Kökenli Rezeksiyon Cerrahisi ve Çoklu Cerrahi Uygulamalarına Yönelik Yeni Nesil Milli Koter Tasarımı" adlı Tübitak Projesinden de bahseden Prof. Dr. Turan bu projenin ise son aşamada olduğunu söyleyerek "Dünyada ve Ülkemizde cerrahi operasyonlarda doku koterizasyonu ve tümör-doku dondurma tekniklerinde son yıllarda ciddi gelişmeler yaşanmaktadır. Klasik dikiş yöntemi ve kontrolsüz dağlama yerine uygulanan ileri koterizasyon teknikleri, ameliyat sürelerini kısaltmakta, hekimlerin iş yüklerini azaltmakta ve hasta iyileşme süresini büyük ölçüde düşürmektedir. Bu tekniklerin gelişmesi ve yaygınlaşması ile birlikte, önceki yıllarda gerçekleştirmekte zorlanılan birçok cerrahi işlem kolaylaşmış ve hastaların tedavilerinde çok ciddi katkılar sağlanmıştır. Ancak her yıl yüz binlerce tüketilen bu cihazlarda da dışabağımlılık ve milyar dolar düzeyinde kamu kayıpları mevcuttur." ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Turan açıklamasında "Bu proje ile ilgili organ anatomisine uygun tasarlanacak aparat ve uç başlıkları ile, farklı güçlerde ayarlanabilir doku dondurma imkanı sağlayan, modüler elektronik sistemleri hekim - mühendis - sanayici iş birliği ile gerçekleştirilecek ve sonrasında yerli üretime dönüştürülecektir. Bu sistemlerin düşük maliyetli bir şekilde tasarlanıp üretilmesi ile ülkemiz sağlık harcamalarının azalması sağlanacak ve de ilgili operasyonların daha kolay ve daha az yan etkiyle yapılması sağlanacaktır. Proje yönetimi Proje Baş Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Turan, yürütücü firmalar İleri Biyomedikal Mühendislik Teknolojileri Ar-Ge Ltd. Şti - İBÜTEM , Gazi Üniversitesi Teknopark'tır" dedi.
Kabul edilen projeler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Turan "Projeyi Destekleyen Kurum TÜBİTAK - COST. Proje Konusu " Tepkime Ortamından Manyetik Olarak Ayrılabilen Biyoaktif Demir Nanopartikül Sentezi " Proje Yürütücüsünün Prof. Dr. Sema Salgın olduğu ekipte ayrıca Doç. Dr. Uğur Salgın’ın olduğunu belirtti.
TÜBİTAK tarafından kabul edilen diğer bir proje ise "Ultrafiltrasyon membranlarının Zeta Potansiyelleri üzerine membran yüzey iletkenliğinin etkisi" başlıklı projedir. Bu projenin de yürütücüsünün Prof. Dr. Sema Salgın olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Turan diğer bir projenin ise "Girişimsel olmayan kan şekeri takibi ve insülin infüzyonu" olduğunu ifade ederek şöyle devam etti. "Günümüzde diyabet rahatsızlığı sıklıkla görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütünün istatistiklerine göre dünya üzerinde 366 milyon şeker hastası bulunmaktadır. Ülkemizde de özellikle kadın nüfusunda (%7,7) oranında diyabet görülmektedir. Bu hastaların en büyük sorunlarından birisi kan şekeri ölçümleri için sık sık acılı bir kan alınma işlemleri ve insülin yapılırken de yine iğne ile cilde ilaç zerk edilmesidir. Bu proje ile şeker hastalarının kan şekeri düzeylerinin kansız bir şekilde takip ederek yükseldiği durumlarda da acısız mikro pompa yardımıyla insülin vererek kan şekerini düzenleyen sistemi üniversite-sanayi işbirliği ile geliştirilerek üretilecektir. Bu projeyi de biz Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kocakulak, ve İleri Biyomedikal Mühendislik Teknolojileri Ar-Ge Ltd. Şti - İBÜTEM ile birlikte gerçekleştiriyoruz." ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Turan son aşamaya getirilen diğer bir TÜBİTAK projesinin ise "Meme Kanseri Tedavisine Yönelik Hedeflenebilen Akıllı Nanolipozomal İlaç Taşıyıcı Sistem Geliştirilmesi" olduğunu söyledi. Prof. Dr. Turan proje ekibinin yürütücüsünün Doç. Dr. Uğur Salgın olduğunu söyleyerek, Proje araştırmacılarının Prof. Dr. Mustafa Turan, Prof. Dr. Sema Salgın, Prof. Dr. Serpil Saraydın, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altun olduğunu belirtti. Proje özetinden bahseden Prof. Dr. Turan, "Günümüzde, kanser tedavisi erken olgular hariç hala çok ciddi bir sorundur. Çağrı programının amaç ve hedeflerine yönelik olarak önerilen projenin amacı, dünyada ve ülkemizde en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanserinin tedavisi için çok fonksiyonlu bir nano-taşıyıcı sistemi geliştirmektir. Bu proje sayesinde yalnız hedefte açılan çok etkili tedaviler geliştirilecektir. Ayrıca şu an kemoterapilerin vücut geneline olan yan etkileri de önlenecektir." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Turan finalde olan diğer bir TÜBİTAK projesinin ise “Meme kanserli hastaların tümör hücrelerinin metastazda rol oynayan genetik değişikliklerinin tespit edilmesi.” olduğunu söyledi. Prof. Dr. Turan “Bu çalışmada Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında ameliyat edilmiş meme kanserli hastalardan uzak yayılımı olan ve olmayan hastaların DNA analizleri yapılacaktır. Böylece bu hasta gruplarının DNA değişiklikleri tespit edilecektir. İstatistik çalışmalar sonrasında da bölgemizdeki meme kanserli hastaların kanserli meme dokularındaki genlerin değişim düzeyleri ve uzak yayılımla ilişkileri tespit edilecektir.” dedi. Çıkacak sonuçları da ilerde yapılacak tedavi ve ameliyatlarda, kişiye özel tedavi ve ameliyat tipleri açısından yönlendirici bilgi olarak kullanmayı hedeflediklerini belirtti.
Prof. Dr. Turan ayrıca mevcut kanser AR-GE projelerinin ve diğer proje hazırlıklarının da yoğun bir şekilde devam ettiğini, inşaatı bitmek üzere olan ve DPT tarafından desteklenen İleri Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Merkezi Binasının da yakında teslim alınacağını belirtti.
Prof. Dr. Turan bu proje süreçlerinde desteklerini ve yardımlarını en üst düzeyde sağlayan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Faruk Kocacık ve Rektör Yardımcısı Hocalarımıza çok teşekkür ettiklerini belirtti.