Haberler

  • 29 Ocak 2014

CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ (CÜ)'NDEN PROJE YAĞMURU

 2 PROJE  KABUL EDİLDİ,   5 PROJE   İSE  SON AŞAMADA
 
Cumhuriyet Üniversitesi  (CÜ) Araştırma  ve  Uygulama  Hastanesi  Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim  Üyesi   Prof.  Dr.  Mustafa  Turan,    Üniversitemiz  bünyesinde  birçok proje  üzerinde  çalışmalarını  sürdürdüklerini  belirterek  kabul edilen ve son aşamaya getirilen projeler  hakkında  bilgi  verdi.
 
Prof.  Dr.  Turan  ilk olarak,  "Farklı  Cerrahi  alanlarda  Kullanılabilen  Modüler  Cerrahi  Stapler  Tasarımı"  adlı projeyle  ilgili  bilgi  vererek  "Son  yıllarda  dünyada  cerrahi  operasyonlarda  kullanılan  tıbbi  cihazlar  ve  aletler  konusunda  önemli  teknolojik  gelişmeler  yaşanmaktadır.  Cerrahi  operasyonlarda  en  çok  kullanılan  malzemenin  başında  staplerlar  gelmektedir.  Staplerlar,  derideki  yaraları  kapatmak,  barsak  ve  akciğerdeki  dokuları  birleştirmek    amacıyla  dikiş  yerine  cerrahi  işlemlerde  sıklıkla  kullanılan ürünlerdir.  Ülkemizde  her yıl kullanılan  yüzbinlerce  stapler,  tek  kullanımlıktır  ve  yüksek  bedellerle  ithal edilmekte ve milyar dolar düzeyinde bir  kamu kaybına   yol  açmaktadır.  Bu  proje  ile  tekrar  kullanıma  olanak  sağlayan  modüler  tasarıma  sahip  ve  yeni  nesil  üzerindeki  kullanıcı  bilgi  ekranıyla  hekim  dostu  olan  stapler  sistemleri,  hekim-mühendis-sanayici  işbirliği  ile  geliştirerek  üretime  dönüştürülecektir. “   ifadelerine  yer  verdi. 
 
Üniversitemiz  Öğretim  Üyesi  Prof.  Dr.  Turan  Projenin    baş  danışmanlığını  yürüttüğünü  ifade  ederek,  yürütücü  firmaların    Ankara'da  İleri  Biyomedikal  Mühendislik  Teknolojileri  Ar-Ge  Ltd.  Şti – İBÜTEM,   Gazi  Üniversitesi  Teknopark,  olduğunu belirtti.
"Kanser  Kökenli  Rezeksiyon  Cerrahisi  ve  Çoklu  Cerrahi  Uygulamalarına  Yönelik  Yeni  Nesil  Milli  Koter  Tasarımı" adlı   Tübitak   Projesinden de bahseden Prof. Dr. Turan   bu projenin ise son  aşamada olduğunu söyleyerek  "Dünyada  ve  Ülkemizde  cerrahi  operasyonlarda  doku  koterizasyonu  ve  tümör-doku  dondurma    tekniklerinde  son  yıllarda  ciddi  gelişmeler  yaşanmaktadır.  Klasik  dikiş  yöntemi  ve  kontrolsüz  dağlama  yerine  uygulanan  ileri  koterizasyon  teknikleri,  ameliyat  sürelerini    kısaltmakta,  hekimlerin  iş  yüklerini  azaltmakta  ve  hasta  iyileşme  süresini  büyük  ölçüde  düşürmektedir.  Bu  tekniklerin  gelişmesi  ve  yaygınlaşması  ile  birlikte,  önceki  yıllarda  gerçekleştirmekte  zorlanılan  birçok  cerrahi  işlem  kolaylaşmış  ve  hastaların  tedavilerinde  çok  ciddi  katkılar  sağlanmıştır. Ancak  her yıl yüz binlerce  tüketilen bu cihazlarda da dışabağımlılık ve milyar dolar düzeyinde kamu kayıpları mevcuttur." ifadelerine yer verdi.
 
Prof. Dr. Turan açıklamasında  "Bu  proje  ile  ilgili  organ  anatomisine  uygun  tasarlanacak  aparat  ve  uç  başlıkları  ile,  farklı  güçlerde    ayarlanabilir  doku  dondurma  imkanı  sağlayan,  modüler  elektronik  sistemleri  hekim  -  mühendis  -  sanayici  iş  birliği  ile  gerçekleştirilecek ve  sonrasında  yerli  üretime  dönüştürülecektir. Bu  sistemlerin  düşük  maliyetli  bir  şekilde  tasarlanıp  üretilmesi  ile  ülkemiz  sağlık  harcamalarının  azalması  sağlanacak  ve  de  ilgili  operasyonların  daha  kolay  ve  daha az  yan  etkiyle  yapılması    sağlanacaktır. Proje  yönetimi Proje  Baş  Danışmanı  Prof.  Dr.  Mustafa  Turan, yürütücü  firmalar      İleri  Biyomedikal  Mühendislik  Teknolojileri  Ar-Ge  Ltd.  Şti - İBÜTEM ,  Gazi  Üniversitesi  Teknopark'tır" dedi.
 
Kabul  edilen  projeler    hakkında bilgi veren Prof. Dr. Turan  "Projeyi  Destekleyen  Kurum  TÜBİTAK  -  COST. Proje  Konusu " Tepkime Ortamından Manyetik Olarak Ayrılabilen Biyoaktif Demir Nanopartikül   Sentezi "  Proje  Yürütücüsünün  Prof. Dr.  Sema  Salgın  olduğu ekipte   ayrıca  Doç. Dr. Uğur  Salgın’ın  olduğunu belirtti.
 
TÜBİTAK  tarafından kabul edilen diğer bir  proje ise "Ultrafiltrasyon  membranlarının  Zeta  Potansiyelleri  üzerine  membran  yüzey  iletkenliğinin  etkisi" başlıklı projedir.   Bu  projenin de   yürütücüsünün  Prof. Dr.  Sema  Salgın olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Turan diğer  bir projenin ise  "Girişimsel  olmayan  kan  şekeri      takibi  ve  insülin  infüzyonu"  olduğunu ifade ederek şöyle devam etti. "Günümüzde  diyabet  rahatsızlığı  sıklıkla  görülmektedir.  Dünya  Sağlık  Örgütünün  istatistiklerine  göre  dünya  üzerinde  366  milyon  şeker  hastası  bulunmaktadır.  Ülkemizde  de  özellikle  kadın  nüfusunda  (%7,7)  oranında  diyabet  görülmektedir.  Bu  hastaların  en  büyük  sorunlarından  birisi  kan  şekeri  ölçümleri  için  sık  sık  acılı  bir  kan  alınma  işlemleri  ve  insülin  yapılırken  de  yine  iğne  ile  cilde  ilaç  zerk  edilmesidir.    Bu  proje  ile  şeker  hastalarının  kan  şekeri  düzeylerinin  kansız  bir  şekilde  takip  ederek  yükseldiği  durumlarda  da  acısız  mikro  pompa  yardımıyla  insülin  vererek  kan  şekerini  düzenleyen  sistemi  üniversite-sanayi  işbirliği  ile  geliştirilerek  üretilecektir. Bu projeyi de biz  Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.  Dr.  Mustafa  Kocakulak, ve İleri  Biyomedikal  Mühendislik  Teknolojileri  Ar-Ge  Ltd.  Şti - İBÜTEM  ile birlikte gerçekleştiriyoruz." ifadelerine yer verdi.
 
Prof. Dr. Turan son aşamaya getirilen diğer bir   TÜBİTAK   projesinin ise "Meme  Kanseri  Tedavisine  Yönelik  Hedeflenebilen  Akıllı  Nanolipozomal  İlaç  Taşıyıcı  Sistem  Geliştirilmesi" olduğunu söyledi. Prof. Dr. Turan   proje  ekibinin yürütücüsünün  Doç. Dr.  Uğur  Salgın  olduğunu söyleyerek, Proje araştırmacılarının Prof. Dr.  Mustafa  Turan, Prof. Dr.  Sema  Salgın, Prof.  Dr.  Serpil  Saraydın,  Yrd.  Doç. Dr.  Ahmet  Altun olduğunu belirtti. Proje özetinden bahseden Prof. Dr. Turan,  "Günümüzde,  kanser  tedavisi  erken  olgular  hariç  hala  çok  ciddi  bir  sorundur.  Çağrı programının  amaç  ve  hedeflerine  yönelik  olarak  önerilen  projenin  amacı,  dünyada  ve  ülkemizde  en  sık  görülen  kanser  türlerinden  biri  olan  meme  kanserinin  tedavisi  için  çok  fonksiyonlu  bir  nano-taşıyıcı  sistemi  geliştirmektir.  Bu proje  sayesinde  yalnız  hedefte  açılan  çok  etkili  tedaviler  geliştirilecektir.  Ayrıca şu  an  kemoterapilerin  vücut  geneline  olan  yan  etkileri  de  önlenecektir." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Turan finalde olan  diğer bir   TÜBİTAK   projesinin ise “Meme  kanserli hastaların tümör hücrelerinin metastazda rol oynayan genetik değişikliklerinin  tespit edilmesi.” olduğunu söyledi. Prof. Dr. Turan  “Bu çalışmada Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında ameliyat edilmiş meme kanserli hastalardan uzak yayılımı olan ve olmayan hastaların DNA analizleri yapılacaktır. Böylece bu hasta gruplarının DNA değişiklikleri tespit edilecektir. İstatistik çalışmalar sonrasında da bölgemizdeki meme kanserli hastaların kanserli meme dokularındaki genlerin değişim düzeyleri ve uzak yayılımla ilişkileri tespit edilecektir.” dedi.  Çıkacak sonuçları da ilerde yapılacak tedavi ve ameliyatlarda,  kişiye özel tedavi ve ameliyat tipleri açısından yönlendirici bilgi olarak kullanmayı hedeflediklerini belirtti.
Prof. Dr. Turan ayrıca mevcut kanser AR-GE projelerinin ve diğer proje hazırlıklarının da yoğun bir şekilde devam ettiğini,    inşaatı bitmek üzere olan ve DPT tarafından desteklenen İleri Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Merkezi Binasının da yakında teslim alınacağını belirtti.
Prof. Dr. Turan bu proje süreçlerinde desteklerini ve yardımlarını en üst düzeyde sağlayan Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Faruk Kocacık ve Rektör Yardımcısı Hocalarımıza çok teşekkür ettiklerini belirtti.

29

Ocak

2014

Haberler