Haberler

  • 15 Aralık 2011

Üniversitemiz Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri ''Kanser Tedavisi'' Araştırması Yapıyor

Üniversitemiz Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mustafa Turan, Doç. Dr. Yusuf Tutar Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bektaş Tepe, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından desteklenen proje kapsamında oluşturulan araştırma merkezinde, geniş bir floraya sahip Anadolu'ya özgü bitkiler ile kanser tedavisine yönelik etkilerin belirlenmesi için çalışma yapıyor. Proje CÜTFAM tarafından yürütülüyor. Devam eden projeyle Türkiye’deki ilk deneysel kanser modeli laboratuvarından birisini de oluşturan öğretim üyelerimiz, kanser tedavisinde kullanılabileceği düşünülen çeşitli bitkiler ve kimyasallar üzerinde analizler yapıyor. Şimdiye kadar elde ettikleri sonuçları bilimsel makalelere de dönüştüren öğretim üyeleri, Üniversitemizde açılacak Merkezi AR-GE Laboratuvarı ile bu çalışmaları daha da geliştirmeyi amaçlıyor. Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Turan: ''Kanser ileride dünyanın ve ülkemizin çok büyük bir sorunu olacak. Bu nedenle Türkiye'ye özgü bir çare arayışı boyutunda son on yıldır biz de kanser üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık''

Hastanemizde Çok Sayıda Kanser Hastası Var

Hastanemizde çok sayıda problemli ve çare arayan kanser hastası olduğunu söyleyen Prof. Turan, ''İleri kanser cerrahi ve tedavileri konusunda bir eksiğimiz yok, hatta diğer birçok üniversitede yapılamayan ileri kanser cerrahi ve tedavilerini hastanemizde rahatlıkla uyguluyoruz. Ama maalesef bir kısmında istediğimiz sonucu alamıyoruz. Şu an ülkemizde yılda 150 bin kişi kansere yakalanıyor ve yaklaşık 400 bin kişinin şu an kanser tedavisi gördüğü ve bu sayının ileride daha da artacağı belirtiliyor. Kanser ileride dünyanın ve ülkemizin çok büyük bir sorunu olacak. Bu nedenle Türkiye'ye özgü bir çare arayışı boyutunda son 10 yıldır biz de kanser üzerine çalışmalarımızı yoğunlaştırdık'' dedi. Öncelikle bir kısmı bitki kaynaklı, bir kısmı başka ülkelerden gelen kimyasalların antikanserojen aktivite çalışmalarını belli bir aşamaya getirdiklerini söyleyen Prof. Turan, ''Bu çalışmalardan sonra ileri çalışmalara geçmek için hedeflerimizi projelendirdik ve bunların ileri analizlerinin yapılabilmesi için hazırladığımız proje Devlet Planlama Teşkilatı tarafından kabul edildi. Bu ileri altyapıları şu an kuruyoruz. Ve bunlar sayesinde de Türkiye'ye özgü ilaç geliştirme yönünde ciddi sonuçlar alacağımızı umuyoruz. Bu konuda ülkemizin çok geniş bir havzası var, bitki çeşitliliği olsun, diğer kimyasal çeşitliliği olsun. Bu merkezlerin kurulması yönünde bize çok ciddi destek verdiği için Devlet Planlama Teşkilatına, Üniversitemizin yönetimine, özellikle Sayın Rektörümüze çok teşekkür ediyoruz. Buradaki çalışmalar sadece bize özgü değil, üniversitemizdeki ve diğer bazı üniversitelerdeki çok fazla hocanın ve bölümün katkıda bulunduğu çalışmalar. İleride bu altyapılar kurulduktan sonra hastalara özgü tedavi boyutunda da gelişmeler burada yaşanacaktır. Ve yurt dışında da öğrendiğimiz bilgileri burada daha iyi uygulayacağız ve onları daha da geliştirerek, dünya çapında çalışmalar yapılacaktır.''

Bitkisel Kaynaklı Ürünler Araştırılacak

Son dönemlerde bitkisel kaynaklı olduğu söylenen çok sayıda ürünün çeşitli hastalıklara iyi geldiğini ifade ederek piyasada ciddi rakamlara satıldığını belirten Prof. Turan, ''Bu konuda da bir kontrolsüzlük ve bazen de bilgi kirliliği olduğunu düşünüyoruz. Bu merkezde bu ürünler hakkında da araştırma yapmak istiyoruz. İddia edilen tıbbi aktivitelerin hangisi doğru hangisi yanlış noktasında, bu ürünlerin verifikasyonu ve bilimsel görüşümüzü sunmak istiyoruz ileride'' dedi. Bitkilerin içinde yüzlerce, binlerce kimyasal olduğunu anlatan Prof. Turan, ''Bu binlerce kimyasaldan bir veya iki tanesi aktif madde. İşte asıl sorun orada. Gelişmiş ülkeler, bunların içindeki o etken maddeyi tespit ediyorlar ve ilaç haline dönüştürüyorlar. Şu an geldiğimiz noktada yanlış bir mesaj da vermek istemiyoruz. En sonki süreç şudur, bunların ileri analizi, kimyasal analizleri yapılacak, etken maddeye ulaşılıp onunda toksikolojik çalışmalarından sonra 'şu iyi gelebilir, şu kimyasal madde ilaç olarak kullanılabilir' diyebileceğiz. Ve birkaç sene sonra da rahatlıkla bunların ana maddesine ulaşma ve etkinliğini tespit etme sürecinin yaşanacağını düşünüyoruz.''

Türkiye’nin ilk deneysel kanser modeli laboratuarlarından biri

Prof. Turan, ''Ayrıca Türkiye’nin ilk deneysel kanser modeli laboratuvarlarından birisini kurduk ve orada deney hayvanlarında da bunların aktivitelerini deniyoruz. Hayvan dokularındaki yanıtlarını da tespit ediyoruz. Tümör boyutunda küçülme var mı, onlar tespit ediliyor. Ve şu anda aldığımız destekle en önemli aşamalardan biri ileri kimyasal analiz safhasına geçeceğiz. O süreç de birkaç ay içinde başlayacaktır. Ancak son yıllarda bu çalışmalara ciddi destek sağlanmaya başladı, özellikle Devlet Planlama Teşkilatı tarafından. O konuda çok müteşekkiriz. Eskiden yurt dışında yaptığımız çalışmalardan sonra, gelir Türkiye'de anılarımızı anlatırdık. Ancak biz şimdi o düzeyde çalışmalar yapmaya başladık, bu altyapıların kurulması sayesinde. Ayrıca kendi ülkemizin değerlerini ürüne dönüştürme süreci hızlanmıştır. O yüzden çalışma ortamlarımızda biz daha mutlu çalışıyoruz. En azından bir ürün üretme yönündeki çabalarımız meyve verecektir.''

Hedef; Ülkeye Özgü Bitkilerin ve Kimyasalların Kanser Üzerindeki Etkilerini Araştırmak

 Etkilerini varsa ilaç haline dönüştürmek olduğunu anlatan Prof. Turan, ''Son yıllarda Devlet Planlama Teşkilatının sağladığı desteklerle kurulan bu altyapılar üniversitelerimizde arttıkça bu kimyasalların ilaca dönüşüm ve halkımıza ve ülkemiz ekonomisine katkı süreci hızlanacaktır. Kurmakta olduğumuz Cumhuriyet Üniversitesi Merkezi AR-GE Laboratuvarlarının sadece tıp alanında değil diğer birçok alanda ülkemize çok ciddi katkıları olacağına inanıyoruz'' dedi.

Proje Üniversitemize Saygınlık Kazandıracak

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Tutar ise arkadaşlarıyla bir grup kurup, daha sonra bilgi birikimlerini ve Türkiye'nin ihtiyacı olan konuları bir araya getirerek bir Kanser Araştırma Merkezi açmaya karar verdiklerini söyledi. Bu altyapıyı kurmak için farklı anabilim dallarından akademisyenler bir araya gelerek kullanılacak aletlere karar verdiklerini ifade eden Doç. Dr. Tutar, ''Bu konuda moleküler analiz altyapısının kurulmasının önemli bir ihtiyaç olduğunu gördük. Bu amaçla laboratuar altyapısı kurduk. Kişiye özel tedavinin olduğu bir ortamda kanser araştırması için bu altyapıları kullanacağız'' dedi. Bu projedeki amaçlarının yıllardır kullanılan farklı metotların moleküler seviyede araştırılması olduğunu ifade eden Doç. Dr. Tutar, ''Bu sayede de herhangi bir kansere faydası olacak herhangi bir etken maddenin, ajanın ileri analizini rahatlıkla yapabileceğiz. Bu ülkemizde ilklerden birisi olacağı için üniversitemize de bir saygınlık kazandıracaktır. Şu an için belli bir altyapımız var, bunların üstüne de alacağımız cihazlarla daha geniş araştırma olanaklarına sahip olacağız. Dolayısıyla ülkemiz ve Sivas için iyi bir araştırma olanağı sağlayacak'' diye konuştu.

15

Aralık

2011

Haberler