Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İleri Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (CÜTAM) tarafından Sivas Merkeze bağlı Kurtlapa köyünde MS. 3. ve 4. yüzyıllara ait unguentarium içerisinde bulunan ve günümüze kadar bozunmadan korunabilmiş organik maddenin araştırılması yapıldı. Uzun yıllar geçmesine rağmen bozulmayan maddenin araştırmalar sonucu zeytinyağı olduğu anlaşıldı.
Bu eser, Sivas ili Merkez ilçenin 50 km kuzeyinde yer alan Kurtlapa köyünden müsadere yolu ile 25 Eylül 1997 tarihinde Sivas Müzesine getirilmiştir. Eser ile benzer form özellikleri barındıran kaplarla Doğu Akdeniz coğrafyasında yoğun bir biçimde karşılaşılmaktadır. Bu kapsamda gerçekleştirilen analojik karşılaştırma sayesinde eserin MS. 3-4. Yüzyıla, yani Geç Roma Dönemine ait olduğu söylenebilmektedir.
Konuya dair yaptığı konuşmada Sivas Arkeoloji Müzesi Müdürü Ali Alkan; “ Yaklaşık bir yıldır Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Kültür Turizm İl Müdürlüğü ile yaptığımız protokoller çerçevesinde birçok başarılı işe imza atıyoruz. Bugün ki başarılı çalışmamızı da CÜTAM işbirliği ile yapmış olduk.” dedi.
CÜTAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Şimşir ise; “CÜTAM’daki cihaz altyapımızı kullanarak arkeolojik çalışmalar sonucu bulunan tarihi eserlerin yapı aydınlatması çalışmaları için uzman ekibimizle birlikte araştırmalar yapıyoruz. Bugün burada Sivas’a ait bir bulgunun araştırmasını yaparak sonuca erişmiş bulunuyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Çalışmayı yönlendiren Üniversitemiz Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Erdener Pehlivan yaptığı konuşmada “Sivas Arkeoloji Müzesi envanterinde bulunan cam eserlerin belgelenmesi ve elementel analizlerinin yapılması aşamasında Ülkemizdeki diğer müzelerin envanterinde henüz karşılaşmadığımız türden bir eseri tespit ettik. Bu cam unguentarium’un içerisinde koyu sarı renkte katılaşmış formda bir malzeme olduğunu gördük ve malzemenin içeriğinin ne olduğu ile ilgili çalışma yapmaya karar verdik. Kimyasal analiz sürecine geçmeden önce kabın ait olduğu dönemde üretilen organik malzemeler arasında zeytinyağı, kozmetik ürünler, merhemler, ilaçlar ve kokuların bulunduğu bilgisini literatür kaynakları sayesinde doğrulamış olduk” şeklinde açıklamalarda bulunarak, bu çalışmada Dr. Öğr. üyesi Ebru Yabaş hocamın ve Doç. Dr. Ali Özer hocamın büyük katkıları oldu” dedi.
Son olarak konuşan CÜTAM Koordinatörü Dr.Öğr.Üyesi Ebru Yabaş, “incelediğimiz eser örneğine çok az rastlanan içinde malzemesi ile bulunmuş,MS. 3 ve 4. Yüzyıllarından günümüze kadar korunabilmiş çok ender bir örnektir. Biz özellikle bu esere de zarar vermeden organik malzemenin kimyasal analizini nasıl gerçekleştirebileceğimiz konusunda çalışmalar yaptık. Camın açık ucu kil ile kapatılmış olduğundan ulaşabildiğimiz kilin yüzeyindeki organik madde kalıntılarını araştırma laboratuvarımızda farklı teknikler ile hassas olarak kilden izole ettik ve analizlerimizi yaptık. Yaptığımız analizler sonucunda camın içerisindeki maddenin zeytinyağı olabileceği hakkında fikrimiz oluştu.” dedi. Ayrıca CÜTAM’da bu tür tarihi eserlerin yapı aydınlatılması, yaş tayinlerinin belirlenmesi için farklı yöntemlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalarınında devam ettiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ebru Yabaş konuşmasının sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Alim Yıldız’a, Kültür Turizm İl Müdürü Teoman Karaca’ya, CÜTAM Müdürümüz Prof. Dr. Mehmet Şimşir ve Arkeoloji Müzesi Müdürü Ali Alkan Bey’e kendilerine göstermiş oldukları destekten ötürü teşekkür etti.
Aralık
2021